YEREL ASGARİ KURUMLAR VERGİSİ
Beyan edilen kazanç üzerinden indirim ve istisna uygulamaları nedeniyle hesaplanan ve ödenen kurumlar vergisi bu oranın çok altında kaldığı gerekçesiyle “vergi güvenlik müessesi” ihdas edilmektedir. Beyan edilen kazanç ile matrah arasında bir bağ kurulmak suretiyle ödenmesi gereken asgari bir vergi ihdas edilmesi önerilmektedir. Bu anlamda Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi uygulaması getirilmekte ve Kurumlar vergisi mükelleflerinin ödeyecekleri kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan aşağı olamayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır.
Yerel Asgari Kurumlar Vergisi Uygulaması Nedir?
Kanun Teklifinde yer alan 36 ncı maddesi ile Kurumlar Vergisi Kanununa eklenmesi önerilen “Yurt içi asgari kurumlar vergisi” başlıklı 32/C maddesiyle, Yurt İçi Asgari Kurumlar Vergisi uygulaması getirilmekte ve Kurumlar vergisi mükelleflerinin ödeyecekleri kurumlar vergisinin, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının %10’undan aşağı olamayacağı yönünde düzenleme yapılmaktadır.
Yeni düzenlemeye göre yapılacak hesaplamada kurum kazancından aşağıdaki istisna ve indirimler düşülecek ve vergiye tabi olmayacaktır.
✓ Tam mükellef kurumlardan elde edilen iştirak kazançları istisnası,
✓ Sahip olunan taşınmazlardan elde edilen kazançlar dışında KVK 5/(d) bendinde sayılan yatırım fon ve ortaklıklarının istisna kazançları,
✓ Türk Uluslararası Gemi Siciline kayıtlı gemilerin işletilmesi ve devrinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna,
✓ Finansal Kiralama Şirketleri ve Varlık Kiralama Şirketleri ile yapılan Sat Geri Kirala işlemlerinden elde edilen kazançlara uygulanan istisna,
✓ Girişim sermayesi fonu indirimi ve korumalı işyeri indirimi,
✓ Emisyon primi kazanç istisnası,
✓Risturn istisnası tutarları,
✓10/7/2018 tarihli ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesinin 407’nci maddesi kapsamında tanımlanan mikro ve küçük işletmelerin istisna kapsamındaki teknoloji geliştirme bölgeleri kazançları ile Ar-Ge ve tasarım indirimleri.
Ticari bilanço karına veya zararına kanunen kabul edilmeyen giderlerin eklenmesi ve maddede öngörülen istisna ve indirimlerin düşülmesi suretiyle bulunan tutar %10 kurumlar vergisi hesaplanacak kurum kazancı olarak dikkate alınacaktır.
Taşınmaz kazançlarından kasıt; taşınmaz alım satım kazançları, kira gelirleri, taşınmaza dayalı hakların devir ve temlikinden elde edilen kazançlar, taşınmaz inşaat projelerinden elde edilen gelirler, taşınmaz işletme gelirleri gibi doğrudan taşınmazlardan elde edilen gelir ve kazançlarıdır.
Bunun yanı sıra;
✓ Payları Borsa İstanbul Pay Piyasasında ilk defa işlem görmek üzere en az %20 oranında halka arz edilen kurumların 5 hesap dönemine ait kurum kazançlarına uygulanan 2 puan indirim,
✓ Sanayi sicil belgesini haiz ve fiilen üretim faaliyetiyle iştigal eden kurumların münhasıran üretim faaliyetinden elde ettikleri kazançlarına uygulanan 1 puan indirim
✓ İhracat yapan kurumların münhasıran ihracattan elde ettikleri kazançlarına uygulanan 5 puan indirim nedeniyle ödenmeyen vergi ile
✓ Maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Sanayi ve Teknoloji Bakanlığından alınan teşvik belgeleri kapsamındaki yatırıma katkı tutarları ile sınırlı olmak üzere, mükelleflerin Kurumlar Vergisi Kanununun 32/A maddesi kapsamında İndirimli Kurumlar Vergisi uygulaması nedeniyle ödemedikleri Kurumlar Vergisi;
asgari vergi hesaplaması nedeniyle ödenmesi gereken kurumlar vergisinden düşülebilecektir. Böylece bu firmaların mevcut indirimli oran hakları ile yatırım teşvik belgeleri kapsamındaki haklarının korunması sağlanmaktadır.
ÖNERİNİN GEREKÇESİNDEKİ ÖRNEĞE GÖRE;
(A) A.Ş.’nin; ticari bilanço kan 1.000.000 Türk lirası olup iştirak hissesi satış kazancı istisnası 800.000 Türk lirasıdır.
(A) A.Ş.’nin beyanı üzerine (1.000.000-800.000) 200.000 Türk lirası matrah üzerinden hesaplayacağı %25 oranındaki kurumlar vergisi 50.000 Türk lirasıdır.
Mükellef kurumun bu madde kapsamında indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kuram kazancının %10’u üzerinden hesapladığı vergi (1.000.000×0,10) 100.000 Türk lirasıdır.
Bu durumda, mükellef kurumun bu maddeye göre hesaplayıp ödemesi gereken kuramlar vergisi 100.000 Türk lirası olacak ve 50.000 Türk lirası ilave kuramlar vergisi ödenecektir.
Bununla birlikte, ilk defa işe başlayan mükellefler için faaliyete başlanılan hesap döneminden itibaren üç hesap dönemi boyunca bu madde hükmünün uygulanmaması sağlanarak, kuruluş aşamasını müteakip yatırımlarına yeni başlayan mükelleflerin bu düzenlemeden etkilenmemesi sağlanmaktadır.
Yeni düzenlemenin kurumların 2025 yılı ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına, özel hesap dönemine tabi olan kuramların ise 2025 takvim yılında başlayan özel hesap dönemi ve izleyen vergilendirme dönemlerinde elde edilen kazançlarına uygulanmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girmesi söz konusudur.
Bir yanıt yazın